Wittgenstein’a göre
Husserl, sentetik a priori yargıları bilim ve mantık arasında üçüncü olasılık
gibi görmektedir. Oysa sentetik bilim ve mantık arasında hiçbir şey yoktur. Sentetik
a priori yargılar deneyimden hareketle elde edilmişlerdir ve mümkün deneyimlere
gönderirler Fenomenolojinin sentetik önermelerinin karşıt oldukları hiçbir şey
yoktur: Bu nedenle fenomenolojinin önermeleri anlamsızdır. Çünkü anlamlı bir
önermenin karşıt olduğu bir durum vardır. Wittgenstein’a göre bir önerme a priori
ise sentetik değildir; sentetik ise a priori olamaz.
Husserl’in zihinsel
dili fiziğin
dilinin kesinliğine öykünen bir sözde zihinsel dildir; bu dille düşünemeyiz. Bu
yüzden fenomenoloji aşkın bir körlüktür. Nesnel içeriği olmayan aşkın bir süje
dünyanın sınırlarına yerleştirilmiş sabit bir noktadır. Dünyada fenomenolojik
bir süje yoktur. “Özlerin görülmesi kanıtlanamaz ve bu hayali bir görmedir. Bu
ikinci yanlışlık Husserl’in tezlerindeki en büyük hatadır. Bu, sadece
Husserl’in fenomenolojisinde değil; bütün fenomenolojilerde vardır.
Platon’dan
Husserl’e kadar bütün filozoflar, örtük veya açık mental bir göz kabul ettiler.
Husserl buna özün doğrudan sezgisi kavramını ekledi.
Wittgenstein açıkça
göstermiştir ki, mental bir gözümüz yoktur; böyle bir göz olsaydı bile, hayali
böyle bir gözü, bir iletişim girişimi olan felsefede kullanamazdık. Wittgenstein’ın
bu kanıtı çok basittir ve çok da yıkıcıdır. (Devamı Dil
Felsefesi III’te)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder