14 Kasım 2021 Pazar

METAFORİK ANLAM

 

                                                        METAFORİK ANLAM

Gündelik dil felsefesinde anlam problemlerinden biri de metaforik anlamdır. Şimdi bu satırlarda metaforik anlamın temel özelliklerini görelim.

Metafor, μεταφορά (metaphorá) kelimesinin Batı dillerine çevirisidir; μεταφορά Grekçe’de nakletmek anlamına gelen μεταφέρω (metaphérô) fiilinden türemiştir.

Metafor ilk defa Aristoteles tarafından kullanılmıştır. Onda bu terim retoriğin teknik bir vokabüleriydi; bilinen anlamdan farklı bir anlamın kast edilmesi diye anlaşılıyordu. Daha sonra bu terim pek çok filozof tarafından kullanıldı. Dilin işleyişini ve dünyayı algılama biçimimizi analizlerde metaforlardan yararlanıldı.

Cicero’ya göre, metafor kelimelerin ilk anlamlarını değiştirmekten ibarettir; metafor önceleri dildeki boşlukları doldurmak, yetersizlikleri gidermek için zorunlu olarak ve nadiren olarak kullanılıyordu; daha sonra kullanımı dile iyice yerleşti ve sıkça kullanılmaya başlandı; ifadenin önemli tarzlarından biri oldu. Bu açıdan metafor elbisenin kullanılmasına benzer. Elbise önceleri soğuktan korunmak için giyiliyordu; daha sonra bedeni süslemek için vazgeçilmez bir nesne oldu. Tıpkı bunun gibi ifade kıtlığının kızı olan metafor zevk için yaygın olarak kullanılmaya başlandı, onun kullanımı o kadar yaygınlaştı ki, hem köylüler hem de hasatçılar bile ifadelerinde metafora yer verdiler.

 

Bu adam bir aslandır.

Bu genç kız bir ceylandır.

Bu adam düşünen bir kamıştır.

gibi metaforlar, düz anlamdan uzaklaşsalar da dinleyeni şaşırtmaz. Metafor, bir adın bir nesnesinden bir başka nesnesine; cinsten türe, türden cinse ya da türden türe geçmedir. Bu geçme benzerlik ilişkisi kurarak gerçekleşir. Metafordaki analojiye dair şu örneği verelim:

Nasıl yarasanın gözü gün ışığından kamaşırsa, ruhumun zekası da doğal olarak en açık şeylerden öyle büyülenir.

Bu analoji, en mükemmel bir analoji modelidir. Metaforlar ve analojiler dünyadaki iki veya daha çok obje arasında karşılaştırmadan doğan benzerlik ilişkileri kurmadır.

Örneğin “Ayşe buzdolabıdır.” ya da “Yiğit bir domuzdur.” cümleleri metaforik anlama sahiptir. Bu sözceleri duyan kişi onların ne anlamda kullanıldıklarını anlar. Fakat her metaforik sözcenin anlaşılması mümkün değildir. Anlaşılmayan metaforlar da vardır. Örneğin, “Ayşe 17 ile 23 arasında asal bir sayıdır.” anlaşılmayan metaforlardandır. Bu metaforik sözceyle ne kast edildiği bilinemez.

Metaforik anlam literal anlamın bilinmesini gerektirir. Diğer deyişle konuşan literal anlamı bilmeden metaforik anlamı kastedemez. Literal anlam son derece açık ve anlaşılır anlamdır. Literal anlam aynı zamanda bir edimdir yani literal öne sürümdür. Yine de kişi metaforik anlamı tercih eder; literal öne sürümü başka ifadelerle gerçekleştirir yani ikincil bir edime başvurur.

 Bir metaforu kullanan kişi niyetini dolaylı biçimde tezahür ettirir. Çünkü düz sözle söylediğinden başka bir şeyi söylemek ister. Metafor düz anlama karşıttır. Düz anlamdan hareketle oluşturulur. Metaforu betimlemek için düz anlamdan hareket etmelidir.

Dolaylı bir söylem olan metafor kendisinin dublörlüğünü yapan düz anlamla uyumlu değildir. Metafor uylaşımsaldır veya değildir.

Metaforik anlam, konuşan kişinin kastettiği anlamdır ve kelimenin veya cümlenin düz anlamından ayrılır. Metaforik anlam ironiyle ve dolaylı söz edimleriyle ortak bir özelliğe sahiptir. Bunların ortak yönü, birtakım ilkelere göre gerçekleştirilmeleridir. Bu söylemlerin ilkeleri olduğundan, söyleyen, söylediğinden daha fazlasını veya farklısını anlatabilir.

Fonksiyonel bir metafor, konuşan kişinin maksadını düz anlamı olan bir cümleyle; ama düz anlamı aşan bir anlamı ifade ettiği metafordur.

Metafor her şeyden önce bir iletişim durumunda ortaya çıkar; fonksiyonu konuşan ile dinleyen arasındaki bir iletişimi sağlar. Metafor sayesinde bir konuşan, düz anlamlı bir cümleyi kullanarak söylediğinden daha farklı ve fazla bir şey anlatır. Dinleyen de bunu anlayabilir. Metaforun fonksiyonel olmasını sağlayan birtakım ilkeler vardır. Öbür yandan düz anlam ve metaforik anlam arasındaki ilişki, sistematiktir. Metafor yapmayı ve yapılan metaforu anlamayı sağlayan ilkeler nelerdir? Bunu ortaya koymak için düz sözün ayırt edici niteliklerini göstermelidir.

Bu özellikleri belirtmek için önce düz sözle ilgili bazı özellikleri dikkate almalıdır. Şu üç cümleyi ele alalım:

1 Ayşe uzun boyludur.

2. Kedi paspasın üzerindedir.

3. Burada hava giderek ısınıyor.

Bu cümlelerden hareketle düz anlama ilişkin şu saptamaları yapabiliriz.

Örneğin

A. “Burada hava gittikçe ısınıyor”u

A1. Tartışma hararetleniyor.

B. “Ayşe bir buzdolabıdır.”ı

B1. Ayşe çok duygusuz ve tepkisizdir.

C. “Orkun bir ayıdır.”ı

C1. Orkun vahşi, kaba ve şiddet eğilimlidir.

şeklinde yazalım. A1, B1, C1, A, B, C’nin metafor olduklarını anlamaya izin verir.

Metaforların düz anlamdan başka bir anlamı anlatması, tıpkı bir şeyin başka bir şeyi çağrıştırmasına benzer. Kuşkusuz düz anlamın metaforu ve X’in Y’’yi hatırlatması, benzerlikler sayesinde mümkündür. Fakat düz anlamla metaforik anlam arasındaki benzerlik, basit bir benzerlik değildir. Bu benzerlik özel ve sistematik bir benzerliktir. Benzerliğin özel olmasının anlamı şudur: Her hatırlatma değil, sadece bir hatırlatma metaforik anlamı çağrıştırır. Sistematik olma ise, konuşanın ve dinleyenin metaforik anlamı iletmesinin ve anlamı iletmenin önceden belirlenmiş ortak ilkelere göre olması demektir.

Metaforda alıcı konumundaki dinleyicinin önemi açıktır. Dinleyici metaforun farkına vardığı anda metafor başarılıdır ve gerçekleşmiştir. Başarılı bir anlama, birtakım ilkelere göre mümkündür. O nedenle metaforun açıklaması, dinlemeye hakim bu ilkeleri ortaya çıkarmalıdır. Bu ilkeleri gösterdiğimizde metaforik sözceler ortaya koymanın nasıl mümkün olduğu konusunda belirsizlikten az veya çok kurtuluruz.

Sonuç olarak arka plan bilgimiz, cümlenin anlamını belirler.

Metaforda “gibi” ve “…e benziyor” şeklindeki karşılaştırma ifadeleri kaldırılmıştır. Örneğin

İnsan insanın kurdudur.

Bu örneğin anlamı şudur: İnsan bazı belirtilmemiş yanlarıyla insan için kurt gibidir.

Metafor, kısaltma ilkesi sayesinde kurulan benzerliği içeren düz anlamlı bir sözce gibi fonksiyoneldir. Metaforik bir sözcedeki örtük karşılaştırma zorunlu olarak düz anlamlı bir sözcedir. Çünkü metaforun açıklaması bir başka metafor ise, metafor teorisi döngüseldir.

Metaforik ifadeyle dinleyen düz anlamdan metaforik anlama geçer.

Örneğin

Fatma, güneştir.

Biliyoruz ki, bu cümlede kast edilen anlam, “Fatma aslından gazdan oluşmuştur.” veya “Fatma dünyadan 145.000.000 km. uzaklıktadır.” değildir; güneşe dair bu bilgilerimize rağmen bu anlamların dışındaki bir anlamı kastederiz.

Başka şöyle bir örneği alalım:

Ayşe , buz kalıbıdır.

Buz kalıplarının donmuş, eriyebilir; H2O’dan bileşik gibi özelliklerinden hiçbir Ayşe ’ye uygulanamaz. Ayşe ile buz kalıpları arasında ortak tek özellik “soğuk olma”dır. Fakat bu “soğuk”, metaforiktir. Bir kişi için “O, soğuktur.” dersek  aslında “O, duygusuzdur.” demek isteriz. Fakat soğuk objelerle duygusuz insanlar arasında düz anlamla anlatılan bir benzerlik yoktur. Bu metaforu onaylayan tek şey, şudur: Soğuk duyarsızlığa eklenmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder