5 Aralık 2021 Pazar

METAFİZİKÇİLERİN YANILGILARININ BEŞ NEDENİ

 

                                   METAFİZİKÇİLERİN YANILGILARININ BEŞ NEDENİ 

1. Dilin kullanım ölçütlerine aykırılık. Bunun en bilinen örneği Descartesçılıktır. Descartes düşünme eylemini yani “Düşünüyorum.”u ifade ederken dilin kullanımını terk etmiştir. Bütün dillerde “düşünmek” nesnesi olan bir fiildir; her zaman bir şeyi; örneğin bir kişiyi, bir olayı veya bir durumu düşünmektir. Oysa Descartes “düşünme”nin nesnesini ortadan kaldırmıştır; “…i düşünüyorum.” demesi gerekirken sadece “Düşünüyorum.” demiştir; düşünmeyi düşündüğünü iddia etmiştir; böylece dilin doğal işleyişini terk etmiştir.

2. Zihnincilik: Bu eğilime göre zihin, dünya gerçekliğini kavramlar yardımıyla yansıtan bir aynadır.  Bunun en tipik örneği Kant’tır. Ona göre felsefi düşünmenin vazgeçilmez araçları şunlardır: İlk neden, Mutlak, cisim olmayan bir ruh; “iç dünya”, zihin, “kategoriler”, “rasyonel ideler” ve “a priori biçimler”. Oysa bu kavramramlar referans olamazlar; anlamlı bir sözceyle gerçekleştirilen bildirim ya da yaptırım ifadeleri olamaz.

3. Algıları  değersizleştirmek: Filozoflara göre duyular yanıltıcıdır, geçicidir ve görecelidir. Bu nedenle onlara güvenilemez. Duyusal bilgi en iyi ihtimalle olsalık içerir; bilginin en alt basamağıdır.  Oysa gerçek bilgi akılla elde edilen kavramsal bilgidir. Görüldüğü gibi bu filozoflar dilin fonksiyonunu ve ortaya çıkış amacını göz ardı etmişlerdir. Gerçekte dil dünyadan söz etmek, dünya ile ilişkilerimizi düzenlemek ve böylece dünyada yaşamamızı mümkün kılmak için icat edilmiştir. Bu durum ancak doğru bir algıyla mümkündür.  Güvenilir algılarımız yoksa düşünmek için gerekli veriler yoktur. Bütün duyularımız yalancı tanıklar ise o zaman yaşamak nasıl mümkündür?

4. Kelimenin anlamını keyfi olarak değiştirme: Örneğin Heidegger’in Dasein kavramı böyle elde edilmiştir. Bu kelime Almancada “varoluş”, “var olmak” anlamlarına geliyordu. Heidegger, ise kelimeyi “sürekli ölümle yüz yüze ve bunun bilincinde olan”,” hemcinsleriyle birlikte yaşamasına rağmen “yalnızlığına hapsolmuş” “nesnelerin yanında”ki insan diye anlar.

5. Hibrit terimler üretme:  Örneğin “analitik yargı”, “sentetik yargı”; “ahlak yasası”, “Tanrı postulatı” hibrit ifadelerdir. Bu terimlerde “analitik”, ”sentetik, “yasa” ve “postulat”  “kelimeleri,  farklı alanlarda kullanılan “yargı”, “yasa”, “Tanrı” gibi kelimelerle ilişkilendirilmiş ve hibrit terimler oluşturulmuştur.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder