3 Haziran 2016 Cuma

Gündelik Dil Felsefesi ve Metafizik


 Bilindiği gibi metafizik, Platoncu problemle ilgilenir; öz” araştırmasıdır. Öz araştırması “Ti esti?”nin (Bu nedir?) cevabını bulmaya çalışmaktır. Metafizik, “genelleştirir” ve soyutlar. Gündelik dil filozoflarında metafizik karşıtlığı, Wittgenstein’dan esinlenir. Wittgenstein'a göre metafizik, dilimizi yanlış kullanmadan doğar. Kelimeleri gündelik dil dışında kullanırsak, dil tatile çıkar ve felsefi problemler sökün eder.[1]

Metafizikçilerin felsefi derinlik dedikleri şey hayali çıkarımlardır; bu çıkarımların nedeni de dilin yanlış kullanılmasıdır.

Wittgenstein bunu şöyle açıklar:

Metafizikte gündelik dil, kendi başına giden bir tekerlektir.[2]

Demek istediğimiz şeyi demek ya da bilmek, önce cümleyi asli ülkesine doğal ortamına yerleştirmektir. Bunun için kelimeleri metafizik kullanımlarından soyutlayıp gündelik kullanımlarına kavuşturmalıyız.[3]

Cavell Wittgenstein’ın bu ilkesini “insanı dile yerleştirmek” diye yorumlar. [4]

Metafizikçi filozof kendini kötü sorunlara hapseder. Metafizik önermelerin çoğu yanlış değildir; ama anlamsızdır. Metafizikçi bir dokuma işçisine benzer; bu işçi, boşta çalışan bir dokuma tezgâhının karşısına oturmuştur; boyuna uzaktan el-kol hareketleri yapmaktadır. Karşıdan bakanlar onun kumaş dokuduğunu düşünür. Gerçekte ise bu işçi böyle bir durumda kumaş dokuyamaz.[5] Görülüyor ki, Wittgenstein metafizik dili araçsalcı ve fonksiyonalist bir dil anlayışından hareketle eleştirir.

Gündelik dil filozofları Wittgenstein'ın metafizik karşıtı görüşlerini kabul ederler ve dilsel analizlerle geliştirirler.

Gündelik dilcilere göre metafizikçilerin “sözüm ona felsefi” problemleri sahte sorunlardır; sözceleri de anlamsızdır; onların terimleri kullanma biçimleri analiz edilirse bu, açıkça görülecektir. Örneğin “iyi”, “kötü”, “zorunda olmak”, “değer taşımak” gibi kavramlar alalım. Bunlar analiz edildiğinde, ahlak felsefesindeki pek çok problemin sahte problem oldukları anlaşılacaktır. Sahte problemlerin ortaya çıkmaması için gündelik dilimizin işleyişi hakkında daha açık bir tasavvura sahip olmalıyız, “…dediğimizde ne yaparız?” sorusunun cevabını vermeliyiz.

Bilindiği gibi “bilgi”, “ben”, “varlık”, obje”, “önerme” ve “ad” vs. metafizikçilerin önemli terimlerindendir. Gündelik dil filozofları demektedirler ki, metafizikçiler bu terimleri kullandıklarında her zaman kendilerine şunu sormalıdır: Bu kelimeler gündelik dilde gerçekten bu anlama gelir mi? Oxford filozoflarının cevabı açıktır: Gelmez. Onlar, kelimelerin metafizik kullanımlarını değil; gündelik kullanımları kabul ederler.[6] Çünkü onlara göre gündelik dil olabildiği kadar iyidir; onda ne düzeltilecek ne de arıtılacak bir şey vardır. Metafizik, gündelik dildeki ince ayırımları göz ardı eder; anlamı belirsizleştirir. Gündelik dil felsefesinin en önemli görevlerinden biri işte burada ortaya çıkar: Gündelik dili analiz ederek belirsizliği gidermek. Kısaca söylersek gündelik dilin analizi felsefe için eleştirel bir araçtır. Metafizikten doğan sahte problemlerle uğraşmak istemiyor muyuz? Yanlış felsefi ayırımlardan kaçınmaya mı çalışıyoruz? O zaman yapılacak şey şudur: Gündelik dildeki ayrımları anlamak ve mantığı gerçekten keşfedilmiş gündelik kullanıma bağlı kalmak.

Metafizik yerine, ortak duyu kanılarını ifade eden ve iyi düzenlenmiş gündelik dili koymak; bu, gündelik dil filozoflarının istedikleri şeydir;[7] felsefe tarihindeki sahte tezlere uzak durmak; bu ise onların ortak amaçlarıdır. Onlara göre ortak duyu kötüye kullanılınca sahte tezler doğar. “Ortak duyu en önemli erdemdir.” dendiğinde, buna belki itiraz edilebilir; ama “ortak duyu önemli felsefi bir erdemdir.” sözüne karşı çıkılamaz.

Ryle demektedir ki, “Ontoloji artık bitmiştir. Felsefe gelecekte ne olacaktır? Bu, günümüzde önemsiz bir sorundur. Çünkü realiteye ilişkin değildir. Oysa felsefenin konusu realitedir; daha doğrusu realiteyi ifade etmeye yarayan kelimelerdir ve kavramlardır.[8]

Adı bilinmeyen bir bayan filozof da şöyle diyordu:

Şimdi metafizik çağı terk ettik[9]

Sonuç olarak tüm Oxfordlu filozoflar diyorlardı ki,

Metafizik çürümüşlüğün tümünden kurtulacağız; metafiziğin eski problemlerinin ortadan kalkması ve böylece metafiziğin ölümü yakındır.[10]

Sonuç olarak gündelik dil felsefesi

geleneksel felsefeyi; onun hem problemlerini hem de metodolojisini ters yüz etmiştir.[11]



[1] Wittgenstein, Recherches philosophiques, Traduction Gilles-Gaston Granger, Gallimard, Paris, 2001, § 38.
[2] Ibid., § 38.
[3] Ibid., §116.
[4] Laugier, Sandra, Wittgenstein,  le mythe de l'inexpressivité, Vrin Paris, 2010, p. 16.
[5] Ibid., § 414.
[6] Le grand, p. 540.
[7] Engel, p. 83.
[8] Rée, p. 42.
[9] Ibid., p. 43.
[10] Ibid., p. 42.
[11] Thomas-Fogiel, de Isabelle, Référence et autoréférence: étude sur la mort de la philosophie dans la pensée contemporaine, Vrin, Paris, 2006, p. 71.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder